Tayvan’ı tanıyan 12 ülkeden biri olan Pasifik ada ülkesi Nauru, geçtiğimiz günlerde başkanlık ve parlamento seçimleri gerçekleştirilen Tayvan’la diplomatik ilişkileri kesme kararı aldı. Nauru tarafından yapılan açıklamada, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Çin’in tamamının tek temsilcisi olduğu ve Tayvan’ın artık “ayrı bir ülke” olarak tanınmayacağı kaydedildi. Tayvanlı yetkililer, Nauru’nun kararının ardından yaptığı açıklamada, “Zamanlama, sadece demokratik seçimlerimize karşı Çin’in misillemesi değil. Aynı zamanda, uluslararası düzene de meydan okumadır” dedi.
Tayvan Dışişleri Bakanı Tien Chung-kwang, düzenlediği basın toplantısında Çin’in Nauru’daki son “siyasi dalgalanmalardan” avantaj sağlamaya çalıştığını ifade ederek, “Çin, Tayvan’ı bu tür yöntemlerle bastırabileceğini düşünüyor, bu yanlış. Dünya Tayvan’ın demokratik gelişmelerini fark etti. Eğer Pekin, Tayvan’ın diplomatik ilişkilerini ele geçirmek için bu tür yöntemler kullanmaya devam ederse, tüm dünyadaki demokratik ülkeler bunu tanımayacaktır” şeklinde konuştu.
ÇİN KARARI MEMNUNİYETLE KARŞILADIĞINI DUYURDU
Nauru’nun kararı Çin tarafından memnuniyetle karşılandı. Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Nauru hükümetinin Çin ilişkileri yeniden başlatma kararı, tek Çin politikasının halkın iradesinin ortaya konduğunun göstergesidir” ifadesi kullanıldı.
Nauru, Tayvan’la diplomatik ilişkilerini ilk kez kesmiyor. 2002 yılında Tayvan ile ilişkilerini keserek Çin’i tanıdığını duyuran Nauru, Mayıs 2005’te Tayvan ile ilişkilerini yeniden başlatma kararı almıştı.
Tayvan’da resmi olmayan sonuçlara göre Tayvan’ın yeni lideri oyların yüzde 40’ını alan iktidardaki Demokratik Kalkınma Partisi’nin (DPP) adayı Lai Ching-te oldu. Çin ile egemenlik ihtilafında olan Tayvan’ın bağımsızlığını savunan Lai’ın yardımcılığını ise Hsiao Mei-chin üstlenecek. Seçmen sayısının 19,6 milyon olarak açıklandığı Tayvan’da seçimlere katılım oranının yaklaşık yüzde 70 olduğu belirtilirken, Tayvan’ın yeni lideri ve yardımcısı, 20 Mayıs’ta yemin ederek göreve başlayacak.