1972 yılında yapımı başlayan ve dünyanın çift motorlu ilk geniş gövdeli uçağı olan Airbus A300, 2007’ye kadar üretilmeye devam etti. Üreticiler bu uçağın, gökyüzünde bir devrim yaratacağından neredeyse emindi.
Peki Airbus A300, sahip olduğu özelliklerle çoğu uçağı gölgede bırakabilecekken neden beklenen ilgiyi görmedi?
Hava taşımacılığının patlama yaşadığı 1965-1970’lerde; Fransa, İngiltere ve Batı Almanya yeni bir hava taşıtı için kolları sıvadı.
Farklı ülkelerden farklı üretici uzmanlarından yararlanılacak ve şimdiye dek görülmemiş bir şey tasarlanacaktı.
Fransızlar kokpit ve kontrol sistemini, İngilizler kanatları, Hollandalılar kontrol yüzeyleri ve İspanya ise kuyruk düzlemi için çalışacak ve harikulade bir iş birliği yapılacaktı.
Tabiri caizse A300’ün on parmağında on marifet olacaktı.
Geniş gövde konfigürasyonu ve yükseltilmiş kabin tabanı sayesinde aynı anda daha fazla yolcu ve kargo taşıyabilecekti. Ayrıca süperkritik kanatları verimliliği arttıracak ve bir dizi yeni otomasyon ve güvenlik önlemi eklenecekti.
A300’ün planlanan tüm bu özellikleri hayata geçirildi ancak önemli olan uçağı inşa etmek değil havayollarının onu satın almasını sağlamaktı. Beklenen olmadı ve Airbus A300,uzun bir müddet yalnızca bir avuç uçak satabildi.
Çünkü bu hava taşıtının çift motorlu geniş gövdesi henüz kendini kanıtlayamamıştı ve bu şüphe, talebi azaltıyordu.
Ayrıca Airbus A300, 40’a yakın gösteri uçuşu gerçekleştirdi ve öte yandan uçağın üçte biri Amerikan yapımı parçalardan oluşuyordu. Fakat buna rağmen American Airlines yöneticilerini etkilemeyi başaramadı.
Bu süreçte üretimi tamamlanan A300’ler de satılmadı ve üretimin tamamen durdurulması yönünde çağrılar yapıldı.
Ancak birkaç yıl sonra piyasadaki diğer hava taşıtlarına kıyasla Airbus A 300’ün daha güvenilir, bakımı kolay ve verimli olduğu kanıtladı. Böylece Eastern Airlines, 778 milyon dolar maliyetle 23 uçak sipariş etti ve A300, 1970’lerin sonunda nihayet popülerlik kazanmaya başladı.
Aslında Airbus A300, uzun bir mücadelenin ardından bir nebze de olsa beklediği ilgiyi yakalamıştı ancak böylesine bir teknolojiyle donatılmışken neden rakiplerinin önüne geçemediği büyük bir merak konusu olarak kaldı.
Uçaklarla ilgili ilginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: