İsrail ordusunun gece boyunca Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 10 Filistinli hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı. Filistin resmi haber ajansı WAFA’da yer alan haberde, İsrail ordusunun Gazze’nin farklı bölgelerini hava saldırıları ve topçu atışlarıyla hedef aldığı belirtildi.
Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı’nda bombalanan bir evde 7 kişinin yaşamını yitirdiği ve çok sayıda kişinin yaralandığı kaydedildi. İsrail ordusunun Nusayrat Mülteci Kampı’nda yer alan Abdullah Azzam Camii’ni bombaladığı, saldırıda 2 Filistinlinin öldüğü ve 15’inin yaralandığı ifade edildi.
Nusayrat Mülteci Kampı’ndaki İhsan Camii’nin yanında bir binanın vurulması sonucu en az 1 kişinin öldüğü ve çok sayıda kişinin yaralandığı paylaşılan haberde, İsrail’in Gazze kentinde Tel el Hava Mahallesi başta olmak üzere birçok bölgeyi hedef aldığı kaydedildi. Haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus ve Refah kentlerine yönelik saldırılarının da sürdüğü belirtildi.
PENTAGON: ÇOK FAZLA SİVİL ÖLDÜ
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Gazze’de “savaşın şüphesiz trajik olduğunu”, “çok fazla sivilin öldüğünü” ve medyada dolaşan görüntülerin “yürek parçalayıcı” olduğunu belirtti. Pentagon Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, günlük basın toplantısında konuştu.
Önceki gün 30’dan fazla sivilin hayatını kaybettiği İsrail’in Gazze’deki okul saldırısında, “ABD yapımı silahların kullanıldığı” yönündeki haberlere, Pentagon’un tepkisinin ne olduğu sorusuna Ryder, “Basında çıkan haberleri gördüm ama operasyonları hakkında konuşmak için sizi İsrail’e yönlendirmem gerekecek” yanıtını verdi. Ryder, sivillere yönelik zararın azaltılması konusunda İsrailli ortaklarıyla açık şekilde görüşmeye devam ettiklerini aktararak, “Hepimizin, bu savaşın şüphesiz trajik olduğu konusunda hemfikir olduğumuza inanıyorum. Çok fazla sivil öldü. Gördüğümüz görüntüler yürek parçalıyor” ifadesini kullandı.
İsrail’in, sivil kayıplar konusunda daha fazlasını yapması gerektiğini bildiklerini kaydeden Ryder, bunu onlara iletmeye devam edeceklerini vurguladı. Ryder, sivil kayıplar konusunda Hamas’ın da “sorumluluğu olduğunu” savunarak, Hamas’ı “aktif askeri operasyonlar” sırasında “sivil nüfusun arasına yerleşmekle” suçladı.
7 EKİM’DEN BU YANA EN AZ 500 SAĞLIK ÇALIŞANI ÖLDÜ
Öte yandan, Birleşmiş Milletler’in verilerine göre, 7 Ekim’den bu yana devam eden İsrail’in saldırılarında Gazze’de 500’den fazla sağlık çalışanı yaşamını yitirdi. Hayatını kaybeden sağlık çalışanları arasında çok sayıda uzman doktor da yer alıyor.
Gazze’nin tek karaciğer nakli doktorunun da ölenler arsında bulunduğu, tıbbi alandaki çalışmaları ve uzmanlığıyla tanınan Dr. Hassan Hamdan’ın da ailesinden 12 kişiyle beraber hayatını kaybettiği aktarıldı. Ortopedi cerrahı olan oğlu Osama Hamdan, babasının ölüm haberini aldığında Nasır Hastanesi’nin acil servisinde görev başındaydı.
‘DEİF’İN ÖLÜMÜ RESMİ OLARAK DOĞRULANMADI’
Öte yandan Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları’nın lideri Muhammed Deif’in ‘ölüm’ iddiasına ilişkin İsrail’in herhangi bir kanıt sunmadığı bildirildi. ABD merkezli Savaş Çalışmaları Enstitüsü (ISW) ve Kritik Tehditler Projesi (CTP), İsrail’in Deif’in ölümünü ‘resmi olarak doğrulamadığını’ aktardı.
Hamas’ın üst düzey isimlerinden biri ise Agence France-Presse (AFP) haber ajansına yaptığı açıklamada, geçtiğimiz hafta El Mevasi’ye düzenlenen saldırının ardından Deif’in ‘iyi’ olduğunu ve görevini sürdürdüğünü söylemişti. Hamas’tan yapılan açıklamada da İsrail’in El Mevasi’ye saldırısında Hamas liderlerini hedef aldığı iddiaları yalanlanmıştı.
İSRAİL, BATI ŞERİA’DA 441 DÖNÜM ARAZİYE EL KOYDU
Ayrıca İsrail ordusunun, işgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilere ait 441 dönümlük araziye el koyduğu belirtildi. Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyinden yapılan açıklamada, “İsrail ordusu, Ramallah’ın batısındaki Şibtin, Deyr Ammar ve Deyr Kaddis köylerinde 441 dönüm araziye el koydu.” ifadesine yer verildi.
İşgal altındaki Filistin topraklarında yerleşimin yasadışı olduğunu açıklayan ve onlarca yıldır bunun durdurulması çağrısında bulunan Birleşmiş Milletler, bunun anlaşmazlığı iki devletli çözüm ilkesine uygun olarak çözme şansını baltaladığı konusunda uyarıyor.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)